Madenden Ellerimize Uzanan Yol : Oltu Tesbih

[Egecan]

Bilirizki insanlar madenlerde çok zor şartlarda çalışmaktadır. Özellikle geçtiğimiz yıllardaki maden felaketlerinin yaşanması bizleri derinden üzmüştür. Aslında madenin 20. yüzyılda ülkemizden bir çok kişiyi kopardığı söylenebilir. Kopardı dediysem öldü manasında değil, 20.yy'ın ikinci yarısından sonra Almanya, Fransa gibi ülkeler genç nüfus bulamayınca işçi problemini aşmak için gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerdeki insanları ülkelerine çağırmıştır. Ülkemizde de bir çok insan maden ocaklarında çalışmak için yurdunu vatanını bırakarak göç etmiştir. Aslında sayfalar dolusu yazılabilecek bu konunun bizi ilgilendiren kısmı bambaşka. Özellikle ülkemizde Erzurumda bulunan oltu taşı ziynet eşyası olarak kullanılmakla birlikte oltu tesbih yapımında da kullanılmaktadır. Oltu taşı tesbih koyu renkli , sarp ve yüksek kayalıklardan çok zor şartlar ve emekle çıkarılan ayrıca çıkarımında neredeyse hiçbir makinanın kullanılmadığı bir madendendir.



Oltu taşının bilinen en büyük özelliği yanmaması ve sürtünmenin etkisiyle mıknatıs etkisi göstermesidir. Kinetik enerjisi yüksek olan bu taşlar bu şekilde de diğer taklitlerinden ayırt edilebilir. Özellikle kolye olarak takıldığında Troid nodüllerini bitirdiği tespit edilmiştir. Genel olarak deri ile temas eden yerlerde alerji oluşumunu engelleyen bu taş sadece sağlık için değil elimizide oltu taşı tesbihlerde biz erkekleri aksesuar olarak tamamlıyor. Oltu tesbihler diğer tesbih türlerine nazaran fiyatları ilede dikkat çekmektedir. Fiyatının yüksek olması taşın özelliğinin yanı sıra çıkarılma şartları, emek, işgücü gibi argümanların ortaya konulması ile açıklanmaktadır.